Haber

Ekrem İmamoğlu: “Ekonomiyi yönetemeyen kentsel dönüşümü de yönetemez”

Haber: OKTAY YILDIRIM Kamera: ADEM KARABAYIR

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, KİPTAŞ’ın hak sahipleriyle anlaşmaya vararak dönüşüm sürecini başlattığı İş Bankası Üyeler Sitesi’nin temel atma törenine katıldı. 1999’dan bu yana yönetilen kentsel dönüşüm sürecini eleştiren ve yerel seçimler öncesinde bir daha tutulamayacak sözler verildiğini belirten İmamoğlu, “Yine aynısını yapacaklar. Ama şunu herkes biliyor; ekonomiyi yönetemeyenler” dedi. Kentsel dönüşümü de yönetemiyorlar, bu çok açık.” 16 milyon insana eşit hizmet anlayışını temsil etmeye devam edeceklerinin altını çizen İmamoğlu, “Gerçek temelleri atıyoruz. Gerçek projeleri anlatıyoruz. Seçimden önce 50-100 metre ray döşeyip getirtecek zihniyette değiliz.” Üzerine tramvayı çalıştıracak bir trafo ya da seçimden önce bir köşeye temel atılıp temel atılması.” “Biz üstüne beton döküp ‘bu ne güzel beton’ diyenlerden değiliz. Gerçek iş üreten, halkını mutlu etmeye çalışan, her şeyi gerçek haliyle size gösteren şeffaf demokratik anlayışın mensuplarıyız. “dedi.

‘İstanbul Yenileniyor’ platformuyla birçok bölgede faaliyet gösteren İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki KİPTAŞ, 1968 yılında inşa edilen İş Bankası Mensupları Sitesi’nin hak sahipleriyle anlaşmaya vararak dönüşüm sürecini başlattı. Bakırköy ilçesi. Uzlaşmanın ardından 55 yıllık depreme dayanıklı yapıların kontrollü yıkımı gerçekleştirildi. Faydalanıcılara yeni, depreme dayanıklı ve modern konutlar kazandıracak süreçte temel atma aşamasına geldik. Projenin temel atma töreni İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun katılımıyla gerçekleşti. Törende Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu ve Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi ile faydalanıcılar da hazır bulundu. Törende İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt birer konuşma yaptı. İmamoğlu konuşmasında şunları söyledi:

“Halkını hayatta tutan, devletini de hayatta tutar: İstanbul’da en önemli iddiamız, riskli konutları güvenli, depreme dayanıklı ve çevre dostu yapılara dönüştürmek için hızlı hareket etmektir. İş Bankası Üye Sitesi de bunlardan biri. Daha önce bir kısmının temelini atmıştık ve yola çıkmıştık. Bugün 111 hak sahibinden oluşan İncirli parselinin temelini atıyoruz. Baktığımızda 800 vatandaşımızın yaşadığı komplekste yeni bir yaşama daha güçlü bir başlangıç ​​sağlıyoruz, onları deprem korkusundan ziyade güvenli evlerde yaşamaya dönüştürüyoruz. İstanbul göz önüne alındığında yaptığımız iş ölçek açısından küçük bir iş gibi görünebilir. Ancak Allah korusun 800 canı bir tehlikeden kurtarmaya baktığınızda, son yaşadığımız depremde bir şehirde bile ne kadar canımızı kaybettiğimizi ve bunun bize nasıl acı verdiğini düşündüğümüzde ne kadar büyük bir işin olduğunu daha iyi anlıyoruz. atılan her adım aslında böyledir. Çünkü hepimiz biliyoruz ki hiçbir şey bir hayatı değiştiremez. Bir canı korumak bile çok değerlidir. Halkını hayatta tutan, devletini de ayakta tutar. İnsanların güvenli, huzurlu ve umutlu yaşaması için kararlılıkla yola devam ediyoruz.

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ FAİZ SORUNUNA DÖNÜŞTÜRDÜLER: Unutmayalım ki, dönüştürülen her daire İstanbul’da ortalama 4 hayat kurtarmak anlamına geliyor. Bu sadece bizim motivasyonumuz. Ne yazık ki 1999’dan bu yana geçen yaklaşık yirmi beş yıllık süreçte İstanbul, kentsel dönüşüm sorunu nedeniyle hak ettiği ilkelerle gerçek bir yolculuk sunamadı. 2019 yılına kadar bu şehri yönetenler maalesef bu konuyu bir ölüm kalım meselesi olmaktan çıkarıp çıkar meselesine dönüştürdüler. Bulunduğumuz coğrafyada, farklı bir fırsat olarak sadece bir avuç insanı tatmin eden bir dönüşüm olan Bakırköy’deki kentsel dönüşüm sorununun en yakın örneği, Ataköy sahili Bakırköy’ün dönüştürdüğü yozlaşmış yapılaşma tarzıdır. .

HESAP OLMADAN SADECE YENİ SÖZLER VERMEKTE TUTARLIDIRLAR: Özellikle 2000’li yıllarda kentsel dönüşümün adını lekeleyen, insanların inançlarını kaybetmelerine neden olan simgesel bir komplekse duyulan iştahın arttığı dönemde de benzer bir durum yaşanıyor. O da Fikirtepe. Bakın burası aynı zamanda kentsel dönüşümün de korkunç bir sembolü. Ne yazık ki bu hükümetin özellikle Büyükşehir ve Şehircilik Bakanlığı döneminde attığı yanlış adımlar ve çıkarlar halkını, müteahhitlerini ve devleti aldattı. Kazanan yoktu, şehir kaybetti. Orada yarattığımız kütle nedeniyle o şehirde yaptığımız mevcut altyapı çalışmaları milyarlarca dolar değerinde. Yani oraya sadece bir şehir yerleştirip kentsel dönüşüm yapmak, şehrin içinde bina yapmakla bitmiyor. Oraya giren çıkan araçların üst ve alt geçitleri, altyapısı, o dönem halkının ulaşım ihtiyaçları, okul vs. Fikirtepe’de okul yapacak arazi kalmadı. O binaların hiçbiri sevgili Fikirtepelilerin yaşamına uygun değil ve olmayacak. Kentsel dönüşüm adı altında şehrin güzergahını başka bir yere kaydırdılar, burayı bir kazanç ve haksız kazanç kaynağı olarak gördüler. Size şunu söyleyeyim, istikrar tek bir şeyle gelir. Her seçim öncesinde hesap yapmadan yeni vaatlerde bulunuluyor. Başka bir istikrarları yok.

TOKİ KONUTLARI BİLE ZENGİNLİĞE DÖNdü: Yine aynı şeyi yapacaklar. Ama şunu herkes biliyor; Ekonomiyi yönetemeyen kentsel dönüşümü de yönetemez. Çok açık. Günümüzde hayatımızın en can alıcı sorunlarından biri olan kentsel dönüşümün başarısızlıkla sonuçlanmasının en önemli nedeni ve nedeni ülkemizdeki yüksek enflasyon, dövizdeki artış ve buna bağlı olarak maliyet artışları ve bunun için gerekli önlemlerin alınamamasıdır. Halkımız bundan dolayı bir adım bile atsın… Hatta Türkiye’nin TOKİ’si bile fırsat olarak beni davet edip ev kiralayacak. O evleri söyledikleri kişilere verecekleri rakamlar artık servete dönüştü. Ve o insanlar Tuzla’dan Türkiye’nin her yerine ağlıyor, ağlıyor, insanlar çare arıyor. Bu ekonomi politikalarını yönetemeyenler kentsel dönüşümü de yönetemezler. Kira artışlarını düzenleyeceğim. Öne çıkıp büyük bir kira enflasyonuna neden olanlar bu ülkeyi yenileyemez, dönüştüremez. Bu şehirleri canlandıramazlar, bu şehirleri güçlü, depreme dayanıklı hale getiremezler.

VATANDAŞIN ÖNÜNDE İSTANBUL MODELİ VAR: İktisat bilimle, sağduyuyla değil, vatandaşın çıkarlarını düşünmediği, sadece bir avuç insanın çıkarlarını gözettiği için bu hale geldi. Hatta ekonomiyi yönetirken anlamsız kavramlar üreterek, akıl almaz uygulamalara başvurarak, bu milletin cebindeki servetin neredeyse yüzde 50-55’ini tüketen bir ekonomik sistem kurdular. Bilimin yolunda yürüyoruz. Bundan sonra vatandaşlarımız çok daha uyanık, çok daha akıllı, çok daha bilinçli olacak, çok daha detaylı inceleyecek ve artık önlerinde çok güçlü örnekler olacak. İstanbul modeli var. İstanbul her alanda karakterli iş üretme anlayışına sahiptir. Bu benzetmeyi önlerine koyduklarında neden vazgeçeceklerini ve vazgeçtikleri için neyi doğru yaptıklarını görecekler ve ‘doğru yola, doğru yola’ diyen anlayışla ilerleyeceklerine tüm kalbimle inanıyorum. Tam Yol İleri’. İnşallah bunun asıl sonucunu 31 Mart’ta milletimizle, milletimizle birlikte İstanbul’da göreceğiz.

BOŞ HAYALLERLE ALDATMAYIZ: Birlikte düşünüyor, birlikte konuşuyoruz. Biz Cumhuriyet Halk Partisi ile belediye, AK Parti ile belediye aramıyoruz. Herkesle ortak masada konuşuyoruz. Kapıları kapatmıyoruz, kapıların ardında vatandaşlarımızla konuşmuyoruz. Vatandaşlarımızla bütünsel ve şeffaf bir şekilde tartışıyor, ortak akılla konuyu yönetmeye çalışıyoruz. Hatta portatif araçlarla mekana gidip oradaki insanlarla oturup sohbet ediyoruz. Projeleri hazırlarken hızlı hareket edebiliyoruz ve hızlı hareket ederken de bina içindeki insanların konforunu göz önünde bulundurarak çevreyi ve şehrin estetiğini en üst düzeyde koruyoruz ve bu düşüncemizi en üst düzeyde tutuyoruz. en yüksek seviye. Süreç ilerlerken kimseyi boş hayallerle kandırmıyoruz. İnsanlarımızı her düzeyde gerçek bilgiyle donatıyoruz. Hiçbir zaman yerine getirilemeyecek sözler vermeyiz.

MUTLU BİREYLERİN BULUNDUĞU BİR ŞEHİR HAYALİMİZ BU ŞEHİRDE GERÇEKLEŞTİ, BÜYÜMEYE DEVAM EDECEK: Biz bunu yaptığımız için burada neredeyse yüzde yüze yakın bir anlaşma sağlıyoruz. Bu, ‘İstanbul Yenileniyor’ adresimize başvurularla başlayan bir süreçtir. Yani bu bizim davetimize cevap veren bir uygulamadır. Daha sonra harekete geçtik. Bugün gelinen nokta açıktır. İnanın böyle bir modelde kimsenin hakkı ihlal edilmeyecek, kaybolmayacaktır. Herkes kazanır, İstanbul kazanır. Kimsenin hakkını elinden almıyorum, kimsenin hakkını da inkar etmeyeceğim kardeşim. İstanbul tam da bu anlayışla yönetiliyor. Bir avuç insanın mutlu olup zengin olduğu değil, her birimizin zenginleşebildiği, eğlendiği, adil paylaşımla bu şehrin mutlu bireyleri haline geldiği bir şehir hayalimiz bu şehirde gerçek oldu ve olmaya devam edecek. büyümeye devam edin.

İSTANBUL’LULAR YÖNETİCİ VE YÖNETİCİ BECERİLERİMİZİ GÖRÜYOR: ‘İstanbul bizimdir’ diyenlerden değiliz. İstanbul hepimizindir diyenlerdeniz. Bu nedenle herkese mesajımız şudur. İstanbul sizindir diyoruz. Her zaman hep birlikte hepimizin olan bir kent mücadelesi içerisindeyiz. Biz daha güçlüyüz ve bu yolda daha hızlı yürüyeceğiz. Çünkü İstanbul halkı ne yaptığımızı, nasıl yaptığımızı görüyor. İstanbullular bizim yürütme ve idare konusundaki yeteneğimizi görüyor. Yeteneğini gördükleri için arkamızdalar. Vatandaşı siyasetçilerin küçük planlarının ya da bazı siyasi hareketlerin piyonu olarak görenlerin devrinin artık bittiğini söyleyeyim. Siyaset masalarda yapılmaz, siyaset vatandaşın ortasında vatandaşla konuşarak, uzlaşarak yapılır. Vatandaşın ortasından hiç ayrılmadık. Orada da yolumuza devam edeceğiz

ÇOK GÜÇLÜ BİR 5 YILA HAZIRIZ: Vatandaşlarımıza hizmet etme ve İstanbulluların sorunlarına çözüm bulma konusunda hedeflerimizi her geçen gün genişletiyoruz. Bu inanç ve heyecanla, tüm gücümüzle çok daha güçlü bir 5 yıla hazır olduğumuzu bilmenizi isterim. İstanbul’un neresinde olursak olalım, onların hiçbir siyasi görüşü, parti bağlılığı, yaşam tarzı, etnik kökeni değerli değil. Bizim için değerli olan da bu. O kişi bizim vatandaşımızdır, bu şehrin bir bireyidir. O kişi bizim hemşehrimizdir. O kişiyi nasıl mutlu edebiliriz? Bir annenin 0-4 yaş arası çocuklarını bedava yolculuklara çıkarabilmesi için Anne Kart’ı cebine nasıl koyabiliriz? Bir çocuğa nasıl daha fazla süt verebiliriz? Bir kreş daha açıp 100 çocuğu daha geleceğe nasıl hazırlayabiliriz? Bu bizim asıl amacımızdır. Yoksulluğu nasıl bitirebiliriz? Bu şehrin dayanışmasını, bu şehrin güçlenmesini nasıl yeterli hale getirebiliriz? Vatandaşların dayanışmasını ve fikir birliğini nasıl artırabiliriz? O yüzden İstanbul’un kent ittifakından bahsediyoruz. Bu nedenle bu şehirde yaşayan herkesin oyunu talep ediyoruz. Bu yüzden herkesi kapının dışında değil evin içindeymiş gibi görerek yönettiğimizi ve yöneteceğimizi anlatıyoruz.

MİLLETİMİZİN YAPACAĞI İRADE VE YAPACAĞI MÜHÜR: O yüzden ısrarla 16 milyon insanın temsilcisi olduğumuzu söylüyoruz. Hiçbir zaman bir bireyi, bir grubu ya da sadece bir siyasi partiyi değil, 16 milyon insanımızın vicdanını, düşüncesini, anlayışını temsil ettiğimizi söylüyoruz. Milletimizin ortaya koyacağı irade ve bu yola koyacağı mühür ve 2024 yılındaki bu yolculuk süreci, önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde Türkiye’yi siyasi olarak daha güçlü, daha popülist bir yere taşıyacaktır. Bunu herkes görecek.

İSTANBUL HEPİMİZ OLMAYA DEVAM EDECEK: Proje üretmeye devam edelim. Bizimle olmaya devam ediyorsunuz. Birlikte düşünmeye devam edelim. Çocuklarımıza, gençlerimize daha güzel bir gelecek hazırlamaya devam edelim. Gerçek temelleri atıyoruz. Gerçek projeleri anlatıyoruz. Seçimden önce 50-100 metre ray döşeyip, üzerine tramvayları çalıştıracak trafo getiren zihniyette değiliz. Biz seçimden önce bir köşeye temel atıp üzerine beton döküp ‘bu ne güzel beton’ diyenlerden değiliz. Gerçek iş üreten, halkını mutlu etmeye çalışan, her şeyi gerçek haliyle size gösteren şeffaf demokratik bir yaklaşımın mensuplarıyız. Hepimiz güvende olalım. İstanbul hepimizin olmaya devam edecek.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu